Yapay Zeka (YZ), işletmelerin günlük iş süreçlerinde verimliliği artırmak, tekrar eden görevleri otomatikleştirmek ve daha doğru kararlar almak için kullandığı en önemli araçlardan biri haline geldi. Ancak son dönemde bu teknolojinin “gizli” bir yüzüyle karşı karşıyayız: Gölge Yapay Zeka (Shadow AI).

Gölge YZ Nedir?

Gölge YZ (Shadow AI), bir kurumun resmi onayı veya denetimi olmadan çalışanların kendi inisiyatifleriyle kullandıkları yapay zeka araçlarını ifade eder.

Örneğin, bir çalışan şirket verilerini ChatGPT, Gemini veya Copilot gibi araçlara yükleyip analiz ettiriyorsa ama bu kullanım için kurumsal izin yoksa, bu durum gölge yapay zeka kapsamına girer.

Bu kavram, siber güvenlik açısından ciddi bir risk taşır çünkü veri gizliliği, kurumsal kontrol ve güvenlik politikalarıdevre dışı kalır.

Kaspersky Araştırması: Gölge YZ Kullanımı Artıyor

Kaspersky’nin META (Orta Doğu – Türkiye – Afrika) bölgesinde yaptığı yeni araştırmaya göre:

  • Çalışanların %71,8’i günlük işlerinde yapay zeka araçlarını kullanıyor.
  • Ancak bu kullanımın önemli bir bölümü kurumların bilgisi dışında gerçekleşiyor.
  • Çalışanların %50’si yapay zeka araçlarına dair eğitim almadığını söylüyor.
  • Sadece %27’si, bu araçların siber güvenlik boyutuna yönelik bir yönlendirme aldığını belirtiyor.
  • Kurumların %63’ü YZ kullanımına izin verirken, %29’u yasaklamış, %8’i ise emin değil.

Bu tablo, yapay zekanın kurumsal hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ancak aynı zamanda denetimsiz kullanımın büyük riskler taşıdığını gösteriyor.

Gölge YZ’nin Yarattığı Başlıca Riskler

Gölge yapay zeka (Shadow AI) kullanımı, şirketler için ciddi güvenlik ve uyumluluk tehditleri oluşturabilir. Öncelikle veri sızıntısı riski, kurumların en büyük tehlikesidir; çünkü çalışanların gizli ya da müşteri verilerini harici yapay zeka sistemlerine girmesi, farkında olmadan kontrol dışı bir veri akışına neden olur. Bunun sonucunda kurumun ticari sırları, müşteri bilgileri veya iç operasyon verileri dış ortamlara taşınabilir. Ayrıca uyum ihlalleri riski de oldukça yüksektir. Özellikle KVKK, GDPR gibi kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasalar, verilerin güvenli ve izlenebilir biçimde işlenmesini şart koşar. Gölge YZ kullanımı bu yasal düzenlemeleri ihlal ederek kurumları hem maddi hem de itibari zarara uğratabilir. Bunun yanında, onaylı olmayan YZ araçları yanlış, eksik veya manipüle edilmiş veriler üretebileceğinden yanlış bilgi ve karar riski ortaya çıkar; bu da stratejik kararların doğruluğunu tehlikeye atar. Son olarak, kontrolsüz biçimde kullanılan yapay zeka uzantıları ve uygulamaları güvenlik açıkları yaratabilir; kötü niyetli yazılımlar veya kimlik avı saldırıları için bir kapı aralayabilir. Tüm bu riskler, kurumların yapay zekayı denetimsiz biçimde kullanmasının yalnızca teknik değil, aynı zamanda hukuki ve operasyonel bir tehdit olduğunu açıkça göstermektedir.

Yapay zekayı yasaklamak çözüm değildir; asıl önemli olan kurum içinde kontrollü, güvenli ve sürdürülebilir bir yapay zeka kültürü inşa etmektir. Bunun için öncelikle kurumlar, hangi araçların hangi verilerle ve hangi görevlerde kullanılabileceğini açıkça tanımlayan bir kurumsal YZ kullanım politikası oluşturmalıdır. Bu politika, çalışanların bilinçli ve güvenli biçimde hareket etmesini sağlayacak ilk adımdır. Ardından, çalışanlara yapay zekanın güvenlik boyutu, veri gizliliği, etik sınırlar ve uyum gereksinimleri hakkında düzenli eğitim programları sunulmalıdır. Böylece çalışanlar yalnızca teknolojiyi kullanmakla kalmaz, aynı zamanda riskleri de fark ederek kurumun dijital güvenlik zincirinin aktif bir halkası haline gelir. Bununla birlikte, kurum içinde hangi yapay zeka araçlarının kullanıldığını izlemek, riskli veya onaysız kullanımları tespit etmek için denetim ve izleme mekanizmaları kurulmalıdır. Son olarak, çalışanlara onaylı, güvenilir ve mevzuata uyumlu kurumsal yapay zeka araçları sağlanarak, “gölge YZ” kullanımına yönelme ihtiyacı ortadan kaldırılabilir. Bu adımların bir arada uygulanması, kurumların hem yeniliği desteklemesini hem de veri güvenliğini korumasını mümkün kılar.

Gölge YZ’yi Fırsata Dönüştürmek

Gölge YZ’nin ortaya çıkışının temelinde, çoğu zaman çalışanların daha hızlı sonuç almak, üretkenliğini artırmak ve iş süreçlerini kolaylaştırmak istemesi yatar. Bu durum aslında inovasyon isteğinin bir göstergesidir; dolayısıyla bu enerjiyi tamamen yasaklamak yerine doğru yönetmek, kurumlara hem yenilikçilik avantajı hem de rekabet gücü kazandırır. Kurumlar, çalışanların bu motivasyonunu güvenli sınırlar içinde yönlendirerek yapay zekayı bir tehdit olmaktan çıkarıp stratejik bir iş ortağına dönüştürebilir. Doğru strateji, denetim ve eğitimle desteklenen bir YZ kültürü oluşturulduğunda, yapay zeka yalnızca bir risk unsuru değil, aynı zamanda verimlilik, inovasyon ve sürdürülebilir büyümenin temel dayanaklarından biri haline gelir.

4dimension ile Siber Güvenlikte Güvenli Dijital Dönüşüm

Yapay zekanın yaygınlaşmasıyla birlikte veri güvenliği, mevzuat uyumu ve kurumsal risk yönetimi her zamankinden daha kritik hale geldi.

4dimension, kurumlara siber güvenlik danışmanlığı hizmeti sunarak bu dönüşümde güvenli adımlar atmalarını sağlar.

Uzman ekibiyle, kurumların YZ politikalarını oluşturmasına, veri güvenliği risklerini analiz etmesine ve uyum süreçlerini yönetmesine destek olur.

👉 Siber Güvenlik Danışmanlık Hizmetimizden yararlanmak için tıklayın.

👉 Referans alınan haberi incelemek için tıklayın. 

 

Categories:
TAGS: 

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir