Hızla değişen iş dünyasında, denetim mesleği de köklü bir dönüşümün eşiğinde yer alıyor. Thomson Reuters’in Future of Professionals Report 2025 adlı araştırmasına göre, yapay zekâ (YZ) ve jeneratif YZ teknolojileri önümüzdeki beş yıl içinde başta hukuk, vergi-muhasebe, uyum ve denetim gibi profesyonel alanlarda yüksek ya da dönüştürücü etki yaratacağı öngörülüyor.

Bu yazıda, denetim alanında karşılaşılacak fırsatlar ve tehditler ile birlikte mesleğin nasıl şekilleneceğine dair işaretleri ele alacağız.

Teknoloji ile gelen fırsatlar

Rapor, kurumların net bir yapay zekâ stratejisine sahip olduğunda hem verimlilikte hem de finansal performansta çok daha güçlü sonuçlar elde ettiğini açık biçimde ortaya koyuyor. YZ stratejisi geliştirmiş kurumların, bu stratejiye sahip olmayanlara göre neredeyse bir kat daha fazla gelir artışı yaşama eğiliminde olması, teknolojinin artık sadece operasyonel bir araç değil, doğrudan rekabet avantajı yaratan bir unsur haline geldiğini gösteriyor. Denetim mesleği açısından bu bulgu, sektörün önümüzdeki yıllarda büyük bir dönüşüm geçireceğinin net bir işareti. Çünkü YZ, tekrarlayan ve zaman alan denetim görevlerini otomatikleştirerek hem maliyetleri düşürüyor hem de denetçilerin iş yükünü azaltıyor; böylece insan emeğinin daha kritik, daha stratejik alanlara yönelmesine olanak tanıyor. YZ destekli araçların devreye girmesiyle birlikte büyük hacimli ve karmaşık denetim verilerini yönetmek ve analiz etmek çok daha kolay hale geliyor; bu da denetçilerin analitik düşünce, risk değerlendirme ve danışmanlık gibi daha yüksek katma değerli rollere kaymasını sağlıyor. Bireysel düzeyde ise YZ’yi etkin şekilde kullanabilen profesyoneller ciddi bir avantaj elde ediyor; raporda yer alan “Meslekleri Yapay Zeka değil, Yapay Zeka destekli profesyoneller şekillendirecek” ifadesi bu dönüşümün yönünü net biçimde özetliyor.

Ayrıca, denetim kuruluşları için yeni hizmet modelleri de ortaya çıkıyor: geleneksel finansal denetimin yanında veri analitiği, sürekli izleme (continuous auditing), süreç otomasyonu ve danışmanlık hizmetlerinin hızla büyümesi bekleniyor. Tüm bu gelişmeler, YZ stratejisine sahip olmanın artık bir seçenek değil, sürdürülebilir rekabet için zorunlu bir koşul olduğunu güçlü şekilde vurguluyor.

Tehditler ve dikkat edilmesi gerekenler

Elbette, dönüşüm beraberinde ciddi riskler ve tehditler de getiriyor. Rapor bu tehditlere de dikkat çekiyor:

  • YZ’ye olan güven ve beklenti yüksek ama kurumların büyük kısmı hâlâ “Yeterli strateji” ve “uygulama seviyesi”ne ulaşmış değil: Meslek sahiplerinin %80’i YZ’nin önümüzdeki 5 yıl içinde yüksek etki yaratacağına inanıyor, fakat yalnızca %38’i bu değişimi “bu yıl” kendi kurumunda bekliyor.
  • YZ sistemlerinin doğruluğu (accuracy) hâlâ bir engel: Denetim gibi hatanın maliyetinin yüksek olduğu alanda, profesyonellerin %91’i bilgisayar çıktılarının insanlar kadar ya da daha yüksek doğrulukta olması gerektiğini düşünüyor.
  • Veri güvenliği, gizlilik, şeffaflık gibi etik ve yönetişim (governance) sorunları artıyor: Örneğin “YZ’ye aşırı güven” ve bunun profesyonel becerilerin gelişimini engellemesi gibi kaygılar mevcut.
  • Mesleki beceri boşlukları: Teknoloji ve veri bilgisi alanında ekiplerin %31’i beceri eksikliği bildiriyor. Bu durum “YZ’yi kullanamayan denetçiler” için dezavantaj yaratabilir.

 

yapay zeka

Bu grafik, Thomson Reuters’ın 2025 raporunda profesyonel dünyayı etkileyen dönüştürücü (transformational) ve yüksek etkili (high impact) faktörleri yan yana gösteriyor. Veriler açıkça şunu ortaya koyuyor: Yapay zekâ ve özellikle GenAI, tüm profesyonel alanlarda en baskın dönüşüm gücü. Katılımcıların %44’ü GenAI’yı “dönüştürücü”, %36’sı “yüksek etki” kategorisine yerleştirerek diğer tüm faktörlerden belirgin şekilde ayırıyor. Veri hacimlerindeki patlama ve düzenleyici değişim hızındaki artış da önemli etkiler arasında yer alırken, bazı sosyal-demografik güçlerde örneğin Millennials’ın liderliğe geçişi ve Gen Z’nin iş gücüne katılımı gözle görülür bir düşüş var. Genel tablo, dönüşümün artık büyük ölçüde teknoloji odaklı olduğunu ve profesyonel mesleklerin geleceğini şekillendiren en kritik unsurun yapay zekâ olduğunu güçlü biçimde gösteriyor.

Bu veriler ışığında, denetim mesleğinin beş yıl içinde aşağıdaki şekilde evrileceğini söyleyebiliriz:

  • Denetçilerin rolü, geleneksel süreçlerden çıkıyor; yapay zekâ ve veri analitiği destekli yöntemlerle stratejik danışmanlık, sürekli izleme ve risk analizi gibi çok daha geniş bir rol üstleniyor.
  • Denetim süreçleri daha çok otomasyon ve sürekli izleme (örneğin gerçek zamanlı veri akışı) içerecek. Bu, denetimin “olay sonrası” modelinden “olay sırasında ve öncesi” modeline doğru kayacağını gösteriyor.
  • YZ destekli araçları etkin kullanan denetim firmaları ve departmanları rekabette avantajlı olacak; bu da denetim fiyatlarını, hizmet sunum modellerini ve müşteri beklentilerini değiştirecek.
  • Denetim profesyonelleri için “YZ okur‐yazarlığı”, “veri analitiği yeteneği”, “etik ve YZ yönetişimi bilgisi” gibi beceriler öncelikli hale gelecek. Eğer bu beceriler kazanılmazsa meslekten “geri kalma” riski artıyor.
  • Kurum içinde Yapay Zeka stratejisi, liderlik, operasyonel uyum ve bireysel beceri dört katmanlı bir başarı piramidi olarak tanımlanıyor. Bu katmanlardan herhangi birindeki eksiklik başarısızlığa neden olabilir.

4. Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

Küresel ölçekte yaşanan bu dönüşüm, Türkiye’deki denetim uygulamalarını da kaçınılmaz olarak etkilemektedir. Yapay zekâ destekli analiz araçları, otomasyon çözümleri ve veri odaklı yöntemler, denetim süreçlerinin etkinliği açısından giderek daha kritik hale gelmektedir. Bu nedenle, modern denetim anlayışının gerektirdiği dijital yetkinlikler Yapay Zeka okuryazarlığı, veri analitiği bilgisi ve yeni nesil denetim araçlarına hâkimiyet artık mesleğin temel bileşenleri arasında değerlendirilmektedir. Denetim süreçlerinin otomasyonu, sürekli izleme sistemleri ve teknoloji tabanlı kontrol mekanizmaları ise hem kurumlar hem de profesyoneller için önemli bir rekabet ve verimlilik avantajı sağlamaya başlamıştır.

Bu çerçevede, teknik bilgi birikimi ile denetim perspektifini birleştirebilen profesyoneller, hızla dönüşen bu yapıda hem Türkiye’de hem uluslararası arenada güçlü bir konum elde etme potansiyeline sahiptir.

Gördüğünüz grafik, modern profesyonelin yapay zekâ çağında hangi yetkinliklere sahip olması gerektiğini ve bu yetkinlikleri nasıl güçlendirebileceğini gösteren bütüncül bir çerçeve sunuyor. Geleneksel profesyonelin temel becerileri eleştirel düşünme, problem çözme, araştırma, yazma, iletişim, liderlik ve teknik alan bilgisi hala mesleğin merkezinde yer almaktadır. Ancak grafik, bu becerilerin artık tek başına yeterli olmadığını; modern profesyonelin bu çekirdek yetkinlikleri yapay zekâ ile desteklemesi, yani onları “artırılmış profesyonellik” düzeyine taşıması gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin Yapay Zeka, düzenlemelerdeki olası çatışmaları önceden tespit etmek, karmaşık mevzuatları karşılaştırmak, uzun teknik dokümanlardan bilgi çıkarmak, vakaları analiz etmek, senaryo simülasyonları yapmak ve müşteri önceliklerini otomatik olarak sıralamak gibi yüksek hacimli bilişsel görevleri üstlenebilir. Bu da profesyonellerin zamanını daha stratejik, daha yaratıcı ve daha insani karar alma süreçlerine yönlendirmesine olanak tanır.

Dolayısıyla yapılması gereken; teknik uzmanlığı güncel tutmak, proje yönetimi ve verimlilik becerilerini geliştirmek, iletişim ve liderlik yetkinliklerini korumak ve tüm bu alanlarda yapay zekâyı akıllı bir yardımcı olarak konumlandırmaktır. Bu yaklaşım, yalnızca iş süreçlerini hızlandırmakla kalmaz; profesyonelin değerini artırır, mesleğin geleceğine uyum sağlama kapasitesini güçlendirir ve uzun vadede sürdürülebilir başarı için güçlü bir temel oluşturur.

Özetle, denetim mesleği önümüzdeki beş yıl içinde yapay zekâ, veri analitiği ve yönetişim temelli bir dönüşüm sürecine girmektedir. Kurumsal düzeyde Yapay Zeka stratejisinin oluşturulması, bireysel düzeyde ise dijital becerilerin geliştirilmesi bu sürecin en kritik unsurlarıdır. Raporun ortaya koyduğu üzere, değişime uyum sağlamayan kurumlar ve profesyonellerin rekabet avantajını hızla kaybetme riski bulunmaktadır. Bu nedenle teknolojik yenilikleri yakından takip etmek, gerekli yetkinlikleri zamanında kazanmak ve süreci stratejik bir perspektifle yönetmek, geleceğin denetim ortamında güçlü bir konum için belirleyici olacaktır.

Referans alından raporu incelemek için tıklayınız.

Denetim süreçlerinin hızla dijitalleştiği bu yeni dönemde, teknolojiyle güçlendirilmiş çözümler kurumlar için kritik önem taşımaktadır. Bu noktada Adjuster, denetim ve uyum süreçlerini otomasyon, veri analitiği ve akıllı kontrol mekanizmalarıyla destekleyen yerli bir denetim yazılımı olarak öne çıkmaktadır. Süreç standartlaştırma, doküman yönetimi, bulgu takibi, risk değerlendirme, görev atama ve raporlama gibi pek çok fonksiyonu bütünleşik bir yapıda sunarak denetim ekiplerinin hem verimliliğini hem de doğruluk seviyesini artırmayı amaçlar. Yapay zekâ destekli yeni nesil denetim anlayışına uyum sağlamak isteyen kurumlar için Adjuster, modern denetim uygulamalarına geçişte güçlü bir altyapı ve pratik bir çözüm sunmaktadır.

Categories:
TAGS: 

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir